Velilerimiz, Doç. Dr. Neslihan Zabcı ile İlkokullu Olmak ve Çocuğun Ruhsal Süreçleri Konulu Seminerde Bir Araya Geldi
İlkokul velilerimiz ile Uzman Klinik Psikolog Doç. Dr. Neslihan Zabcı tarafından gerçekleştirilen "İlkokullu olmak ve çocuğun ruhsal süreçleri” konulu seminerde bir araya geldik.
Dr. Natuk Birkan İlkokulu velilerimiz ile Uzman Klinik Psikolog Doç. Dr. Neslihan Zabcı tarafından gerçekleştirilen "İlkokullu olmak ve çocuğun ruhsal süreçleri” konulu seminerde bir araya geldik. Zabcı, seminerde çocukların, okula uyum, anne-babadan ayrılma ve bireyselleşme yolculuğunda önlerine çıkabilecek bazı zorluklar ve bunları nasıl destekleyebilecekleri konularına ilişkin önerilerini paylaştı.
Konuşmasında, ilkokul çağındaki çocukların uyum dönemi olduğunu ve öğrencilerin daha sakin olduklarına dikkat çeken Zabcı konuşmasında şu noktalara dikkat çekti, “Yasak mutlaka arzu yaratır. Ruhsal gerilim dikkat eksikliğine yol açabilir. Her şeye dikkat eksikliği deyip nörolojik olarak bakmamak gerek ve hemen ilaç öneren uzmanlardan uzak durmak gerekir. Sürekli uyarım içinde olmak dürtüselliği ortaya çıkaran anne baba ilişkilerine bakmak gerekir. İlaç kullanımına karşı ebeveynler dikkatli olmalı.”
İlkokul çağındaki çocuklarda mahremiyet konusuna da değinen Zabcı, mahremiyet konusunun çocuklara ayıp olarak değil de sınırları belirleme olarak anlatılması gerektiğinin altını çizerek konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Ev içi sınırların olduğu transparan değil sınırların olduğu ortam çocuğa iyi gelir. Baba otoritesini içselleştirmiş bir çocuk olmadık ortamlarda küfür etmez. Bu iç kontrol evde oluşur. Davranış konularında erkek çocuk baba otoritesinden etkilenir. Erkek çocuk için baba otoritesi gereklidir. Kız çocukları için de annenin daha sınır koyucu babanın daha yumuşak tavırda olmadı önemlidir.”
Çocuklara sorumluluk duygusu nasıl kazandırılır?
Zabcı, çocuklara sorumluluk duygusunu kazandırmak için anne babalara şu önerilerde bulundu; "Anne babalar olarak doğru ve dürüst davranarak, onu yüreklendirebilirler. Yapabilecekleri konusunda ona alan bırakıp, destekleyerek ancak kademeli olarak onu sorumluluğu ile baş başa bırakarak bu konuda destek olabilir. Kendi bedeninin sorumluluğunu alabilen çocuklar diğer sorumluluklarını alabilir ancak. Bu da anne baba ile ayrışma ile mümkündür. Kendi bedenime bakabiliyorum ben ayrıştım diyebilmesi. Ödev konusunda sorumlu olmasını istiyorsak ödev sorumluluğunu çocuğa vermek gerekir. Dolayısıyla ödev planını da çocuğa yaptırmak gerekir. Ödevleri ve akademiyi oyun ve keyif kelimesiyle birleştirmek gerekir. Yani keyif almıyorsan bırakalım ne zaman başlamak istersin diyerek, sevimsiz bir ortam içerisinde yani ceza emir zorlama tehditler ile ders ödev yaptırılmamalı.”
“12 yaş altı çocuklar aralıksız 1 saatten fazla bilgisayar oyunu oymamalı”
Çocukların bilgisayar ve telefon kullanımına yönelik gelen sorulara da yanıt veren Zabcı şu önerilerde bulundu: “PC oyunu 12 yaşına kadar mutlaka 1 saati geçmemelidir. 1 saatten sonra ara vermeden devam etmemeli. Ara verdikten sonra başka bir sorumluluğu yok ise devam edebilir ama aralıksız bir saati geçmemeli. 12 yaşa kadar internet konusunda sınır konmalı anne baba belli sitelere girmesine izin vermemeli. Çocukların cep telefonuna sahip olması için ise en az 9, en fazla 12 yaşında olması gerekir.
